28 Eylül 2009 Pazartesi

Att fly är livet, Att dröja döden



Låt den rätte komma in / Let The Right One in
Yön: Tomas Alfredson

Siyah bir kare ve sağdan ekrana akarak, aktıkça siyahı açarak yağan kar...

Sarışın bir okul çocuğu; sanki hep sırtında çantasıyla geziyor; sanki evin içinde bile. Bir üçlü okul çetesi tarafından sürekli rahatsız ediliyor. Güç; en korktuğu ve en öykündüğü...

Çocuk her akşam dışarı çıkıyor. Apartmanın karlı bahçesinde oyalanıyor. Dışarıda hep, oturmuş bir kar; ve bir kafede toplanmış orta yaşlı insanlar. Silikler, soluklar; ve bu içeri tıkılmış insanlarıyla hep sessiz, hep beyaz sokaklar...

Ve apatmanın bahçesinde kızla tanışıyor çocuk. Kız üşümüyor, kız garip kokuyor. Oyuncağını veriyor çocuk; çocuğun ağzı yüzünden daha çocuk...

Kız kanla yaşıyor. Kızın sesi kalın. Kızın içinde kanı yüz yaşında bir kadın. O kadını yaşatmak zorunda kız; beslemek zorunda; ve yalnız kanla...

Herkes öldürmek ister. Sevmediği bir kişiyi gırtlaklamak, kesmek... Herkes, karşısında acizlik ister. Ve bir çocuk, düşünceleriyle yollar çizdiğini bilmeyen bir çocuk, bir katilden daha kolay adam öldürebilir. Düşünürken bir anda yapar. Ve ilk kez karşılaştıklarında ölüm, çocuğun elini kanla sıkar...

Çocuk diğer çocuğa sertçe vurur...
Çocuk, kızı öldürmekle suçlar...
Kan kötü bir yiyecektir; intikamdan kötü bir yiyecek değildir...

Herkes sevmek, sevilmek ister. Hayata en uzak olanımız, hayata en bulanmış olanımız...

Çocuk kıza sarılır...
Kız çocuğun yatağına girer...
Çıplaklık basittir, çok basittir...

En kötüsüne hazırsan çocuk; aşk senindir. Onu, o susuz sonsuzluğunun eşiğinde bekletme. İçeri girmesine izin ver. Kalıp ölmeyi düşünebiliyorsa, sen onla gidip ölmeyi göze al. Ardında kalanlardan vazgeç; bırakacağın geleceği reddet. Yazısını, yazın yap...

Att fly är livet, att Dröja döden... *

Birlikte çıkılan yol; sona varamadan da varolan an; ve hikayeyi yazan kan...

24.09.2009


* Ya uçup giderek yaşayacağım, ya kalıp öleceğim.

26 Eylül 2009 Cumartesi

Devrim Nedir?


Fotoğraf: Kalon Esder


Lafı dolandırmadan soralım: Devrim Nedir?

Bazıları 14. Louis'nin sözünü değiştirip bize sunacaklar: Devrim biziz! Bazıları takvime bakıp size bir ay ve bir gün söyleyecekler; daha başkaları ise işin alfabesini anlatmaya kalkacaklar. Ama eğer alfabeyi geçip de hecelere gelmişsek, cevap şöyle olacaktır:

İki ölü, karanlık yıldız kulakları sağır eden bir patırtıyla çarpışır, yeni bir yıldız yaratırlar: Devrim budur. Bir molekül yörüngesinden fırlayarak komşu atomların evrenine girer ve yeni bir kimyasal element doğurur: Devrim budur. Lobaşevski tek bir kitapla bin yıllık Eukleides evreninin duvarlarını çatlatır ve sayısız Eukleides dışı uzayın yolunu açar: Dervrim budur.

Devrim her yerde, her şeydedir. Sınırsızdır. En son devrim, en son sayı yoktur. Toplumsal devrim sınırsız sayıdaki sayılardan yalnızca biridir; devrim yasası toplumsal bir yasa değil,çok daha büyük bir yasadır. Kozmik, evrensel bir yasadır - tıpkı enerjinin sakınımı ve enerjinin dağılıp kaybolması ( entropi ) yasaları gibi...

... Devrim yasası kızıldır, ateşlidir, ölümcüldür; ancak bu ölüm yeni yaşamın, yeni bir yıldızın doğması anlamına gelir. Entropi yasası ise buz mavisidir; gezegenler arasındaki soğuk sonsuzluklar gibi. Alev,kırmızdan düzenli, ılık bir pembeye döner;artık ölümcül değil, rahattır. Güneş, yaşlanıp bir gezegen olur;üzerine otoyollar,dükkanlar, yataklar, fahişeler ve zindanlar yerleşir: Yasa bu. Ve eğer gezegen gençliğine geri dödürülecekse ateşe verilmeli, evrimin arızasız yolundan çıkarılmalıdır: Yasa bu.

YEVGENİ ZAMYATİN
Edebiyat, Devrim, Entropi ve Başka Meseleler
( Bülent Somay'ın Geriye Kalan Devrimdir isimli kitabının girişinden alıntılanmıştır )

Bir Dilsiz Hikaye

Fragman:


Bir Dilsiz Hikaye (Fragman) from Erdem Şimşek on Vimeo.


Film:


Bir Dilsiz Hikaye from Erdem Şimşek on Vimeo.



Bir Dilsiz Hikaye

Her şeyin sessiz olduğu bir ilçede adam, yolun sesini dinler hep. İç sıkıntısını yola dökmek ister. Ve düştüğü yolun sonunda daha büyük bir enginlik ararken, daha kıstırılmış bir zamana düşer. Öyle ki, artık, bir nefes almak için kapıları iter...


Yapım Tarihi: Eylül 2009
Süre: 18’23’’

Oyuncu: Ersan Kaya
Müzik: Nine Inch Nails
Yönetmen: Erdem Şimşek

KATILDIĞI FESTİVALLER:

2.El Kısa Film Festivali (2010)