11 Ağustos 2015 Salı

Mavi Şapkalı Adam




Fikret Sancaklı'ya *

Güneşli bir günde, bir grup gençle birlikte yürüyordu Mavi Şapkalı Adam. Kimse onun nereden geldiğini bilmiyor, kimse ona isminmi sormayı akıl etmiyordu. Mavi Şapkalı Adam'dı o. Yolculuk sırasında herkesin hayatına beş dakika, on dakika dahil oluyor, sonra ortadan kayboluyordu. Bir gün bulutları izlerken görülmüştü. Bir başka gün ot toplarken, bir başka gün ise toz toprak içindeki çıplak ayaklarıyla ortaya çıkmış, gençlerin kamyon kasasında yaptığı yolculuğa katılmıştı. O gün, gençlerden biri, Mavi Şapkalı Adam'a "Bak" demişti, "Buraları mahvedecekler". "Küfret" dedi Mavi Şapkalı Adam, "Küfret ki, öfken açığa çıksın, küfret ki, kanın, kemiğin, etin harekete geçsin."

Ertesi gün bütün gençler zorlu bir yolculuğa çıktı. En zor noktalarda ellerinden tuttu gençlerin Mavi Şapkalı Adam. Kimi yerlerde matarasından su verdi, kimi yerlerde bisküvisini paylaştı. Yorulan, sızlanan, birbirlerine öfkelenen gençleri gördüğünde ise "Hisset" dedi, "Kuşun, ağacın, otun, böceğin uyumunu hisset. Hisset ki, kolun, bacağın, kemiğin, kanın birbirini hatırlasın; bütün ol ve kaybol. O zaman uzanan ele uzanır elin, o zaman ağrın, acın yalnız senin olmaz".

Bir akşam, yağmurla birlikte sert bir rüzgar çıktı. Günün azalan ışıkları ve o sert yağmur altında gençlerin çadırları herbirinin tek başına o zayıf, kırılgan gerçekliklerinin görüntüsü gibiydi. Gençlerden yalnızca birkaçı çadırların bulunduğu yerdeydi. Açıkta kalan eşyaları topladılar, zayıf çadırları onardılar, kazıkları sağlamlaştırdılar. Mavi Şapkalı Adam da oradaydı yine. Her işin ucundan tutandı o, her boşluğu dolduran. İş bittiğinde gülümsüyordu yine. Gençlerden biri, "Yolculuk, kamp zor iş, bak ne sıkıntılar çıkıyor" dedi. "Öyle" dedi Mavi Şapkalı Adam, "Ama burada hiçbir sıkıntı uzun sürmüyor, her şey uçup gidiyor. Hem bak, şimdiden ne kadar onardınız birbirinizi. Buradan çoğalarak ayrılacaksınız. Gittiğiniz yerlerde yeniden birbirinizi arayacak, bir dahaki sefere daha gür akacaksınız. Dereler gibi, nehirler gibi; hapsedildiğiniz duvarları yıkıp, birbirinize karışacaksınız. Kuruyup ölmek bir tercih, çoğalıp akmak bir tercih; düşün, fikret!"

5-6 Ağustos 2015 / Artvin

* Bu hikaye Karadeniz İsyandadır Platformu'nun 4. Yaşam Yolculuğu'nda mavi şapkası ile özdeşleşen Fikret Sancaklı'ya yazıldı. Ama elbet Mavi Şapkalı Adam, hem oydu, hem de o yolculukta olan herkesti.


0 yorum: