5 Ekim 2015 Pazartesi

Unutmanın eşiğinde


Dino Buzzati, Yaşlı Ormanın Gizemi’nde bir albayın dümdüz, yıkıp geçen zihniyeti ile ormanın naif ve düşsel varlıklarını karşı karşıye getirirken çocuklukla birlikte yitirdiklerimizi bize hatırlatıyor


Erdem Şimşek


Usta İtalyan yazar Buzzati’nin Dağların Adamı Barnabo’dan sonra kaleme aldığı Yaşlı Ormanın Gizemi, Timaş Yayınları tarafından dilimize kazandırılarak raflarda yerini aldı. İsmi Calvino, Pavese kadar anılmasa da tadı çok daha başka olan, çok özel ve büyük bir kalem Buzzati. En büyük eseri sayılan Tatar Çölü, kitabı bitirip kapağını kapattığınızda karnınızda ağrılar hissettiren bir kitaptır. Sizi o hep beklediğiniz geleceğin , beklentilerinizin ömrünüzünü nasıl yediği gerçeği ile karşılaştırır. Dil olarak daha naif olan Dağların Adamı Barnabo da Tatar Çölü’nin kardeşi ve öncülü gibidir. Diğer kitaplarına hiç benzemeyen bir yapısı olan Bir Aşk ise, yapay arzuları, sahte kelimeleri ile ağır bir burjuva eleştirisi içerir. 

HES deviren Matteo

Buzzati’nin Türkçe’de ilk kez yayımlanan kitabı Yaşlı Ormanın Gizemi, büyük bir orman arazisinin bir albay ile yeğenine miras kalmasıyla başlar. Albay Procolo’nun o dümdüz, yıkıp geçen asker zihniyeti ile ormanın naif ve düşsel varlıklarını karşı karşıya getirir. Yeğen Benvenuto ise edilgen yapısı, her söyleneni itirazsız, sorgusuz yapması ile her şeyin ortasında masumiyeti temsil eder. Albayın ilk icraati ormanın ağaçlarını kesmeye girişmek olur. Ancak ormanın ağaçlarının içinde, insan kılığına da girererek gözükebilen cinler yaşamaktıdır. Ormanık arazinin içnde yer aldığı Fondo Vadisi’nde tüm varlıkların bir canı, kişiliği vardır. Özellikle rüzgarlar kitapta önemli yer tutar. Rüzgar Matteo, “1904 yılında O Vadisi’nde, hidroelektrik santrali için kurulan barajı yerle bir etmişti.” Hırslı, delişmen rüzgar Matteo, Albay’ın hiçbir zaman ne düşündüğünü tam bilemediğimiz suç ortağıdır. Albay, kendisinden çok daha büyük bir arazi kalan yeğen Benvenuto’yu delilsiz öldürmenin yollarını arar. Kitabın hikayesi de bu noktaya dayanır. Albay, bu yolda onurunu kaybedecek kadar kişiliksizleşecek mi yoksa o büyülü ormanın düşsel yaratıklarının sesleri ve Benvenuto’nun kendi aurasını oluşturan masumiyeti, Albay’ın saygınlığını geri kazanmasını sağlayacak mı?

Tek bir yetişkinin varlığı

Buzzati’nin kitabında Albay ve yeğeni arasındaki farkı en net belirleyen çizgi çocukluk ve yetişkinlik ayrımı üzerinde beliriyor. Benvenuto, çocukluktan çıkacağı noktadan itibaren ormanın cinlerini, düşsel varlıklarını her şeyi unutacak. O da albay gibi, o büyü bozan bir yetişkin olacak. Kitapta Albay, çocukların oyun oynadığı bir yere gittiğinde kuşların cıvıltısı zayıflamaya, çocukların oyunu heyecanını yitirmeye, havaya ve ormana bir isteksizlik yayılmaya başlar. Kitabın bu can alıcı noktasını bir dipnota çevirerek şöyle anlatır Buzzati: “Bu olayın şimdiye kadar bazı ormanlarda, sık ağaçlık bölgelerde, kırlık alanlarda, çayırlarda ya da bataklıklarda meydana geldiği bilinmektedir. Hayvanlar ve bitkiler, çocukların neşeli oyunlarına katıldıkları zamanlarda görülmemiş bir canlılık sergilerler ve kendilerini ifade etme yetenekleri, karşılıklı bir sohbete dönüşecek kadar katbekat çoğalır. Ne var ki tek bir yetişkinin varlığı bu büyülü, özel atmosferi bozmaya yeter.”
Buzzati, Yaşlı Ormanın Gizemi ile büyülü gerçekçilik ve fantastik edebiyat arasında ama başka hiçbir yazara benzemeyen bir üslupla bizi doğanın ve çocukluğun, bu ikisi bir araya geldiğinde oluşan büyülü karışımın karşısına oturtuyor. İşte o zaman biraz bakınca şu soru beliriyor karşımızda: Vardığımız yerde öldürdüğümüz, bir zamanlar bizim olan değil miydi?


Yaşlı Ormanın Gizemi
Dino Buzzati
Çev: Yelda Gürlek
Timaş Yayınları, 2014
192 Sayfa




* Yurt Gazetesi'nde Kasım 2014'ye yayınlanmıştır. Net tarihini hatırlamıyorum. Başlık da farklıydı, onu da hatırlamıyorum.