28 Nisan 2008 Pazartesi

Siyah Beyaz Bir Uyku, Bir Ölüm


Liebe ist kalter als der Tod
Aşk Ölümden Soğuktur
Yön: Reiner Werner Fassbinder

Üçüncü girişimim sonunda tamamlayabildim aşk ölümden soğuktur'u. Türk filmlerine benziyor deniyordu film için. Evet; arabalar, dayakçı adamlar, racon tavırlar biraz andırıyor ama çekim, anlatım, diyaloglar tamamen alakasız. Filmi ne kadar zor ve yorganın altından uykulu gözlerle izledimse de, filmden önce seyretmeye çalıştığım amerikan menşeili insaide man filminden tüm ağır havasına rağmen daha fazla merak uyandırdı. Inside man, ortada hiç bir şey olmamasına karşın, seyirciden hayranlık bekleyen aptal bir film. Tamamlamadım filmi, ama tamamlasam da fikrimin değişeceğini sanmıyorum. Aşk ölümden soğuktur ise en azından ne yapılmaya çalışıldığı, ne olacağı konusunda merağı koruyabilen bir film. Bir üçlü arasında sessiz bir bağlılık ve bu sessizlikte yuvalayan sessiz ihanetler içeriyor film. Filmde herkes çuval gibi atılıyor, ölüyor ve herkes aşırı soğukkanlı. Çok kişi için sıkıcı gelecek bir film. Ve bana da pek bir şey hissettiremediğini, ama nasılsa inside man'in yoğun laf kalabalığından sonra nefes almak gibi geldiğini söyleyebilirim.

Bir de şunu ekleyeceğim; siyah beyaz filmleri izlerken "bu insanlar ölmüş", "buradaki gençlikleri gitmiş", "uğraşmışlar ama yokolmuşlar" cümleleri geçiyor içimden ve biraz da ölüme boğuluyorum; zamanın geçmesine, yaşamın ilerlemesine. İster istemez sıkıyor içimi bu.

29 OCAK 2008

1 yorum:

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.