27 Mart 2015 Cuma

Bize dair o başka dünyalar

Margaret Atwood, 'Başka Dünyalar'da çocukluğundan başlayarak bilimkurgu ve fantastik edebiyatla ilişkisini anlatırken, sayfalar ilerledikçe kitabın içeriği mitler ve diğer yazarlara dair okumalarla zenginleşiyor

Erdem Şimşek




Aklı, gerçekliği ve bilimin kendisini her şeyin ötesine koymayı daha doğmadan öğrenmiş olan bizler için hayal ürünü olan her şey, küçümsenmeye müsait gelir. Ama bir ütopya okunabilir, zira o en yüce değerleri gösteren bir içeriğe sahiptir. Hayal kuran bir aklın değil, bilime ve felsefeye adanmış bir aklın ürünüdür. Öyle görürüz. Kara Ayin isimli kitabında ütopyaların totaliterizme giden yolunu çizen İngiliz siyaset felsefeci Jonh Gray, bugün içinde bulunduğumuz durumu anlamak istiyorsak ütopyaları değil distopyaları okumamız gerektiğini söyler.

BİR PETER PAN FİGÜRÜ

Gray ‘e göre “1984”, “Biz”, “Cesur Yeni Dünya” gibi distopyalar “Gerçekleşmesi olanakasız düşlerin ardına düşmekten kaynaklanan korkunç gerçekliğe ilişkin önsezili bakışlardır”. Bu bakış bize bilimkurgu ve fantastik edebiyatın hiç de küçümsenemeyecek bir yönü olduğunu hatırlatır.
Kendisi de daha çok distopik romanlarıyla tanınan Margaret Atwood, Kolektif Kitap’tan çıkan “Başka Dünyalar”da bilimkurgu ve fantastik edebiyatla olan kişisel ilişkisini farklı yollardan aktarıyor. Atwood, İlk bölümünde çocukluk ve ilk gençlik döneminde fantastik dünyalara olan ilgisini anlattığı kitabının ikinci bölümde ise Ursula K. Le Guin, George Orwell, Aldoux Huxley gibi yazarların eserlerine dair görüşlerini aktarıyor. Üçüncü bölümde de Atwood’un kaleminden beş küçük eser yer alıyor. Çocukluğundan başlayarak o büyülü zamanın süper kahramanlarını, uzaylılarını anlatan Atwood, süper kahramanların çeşitli özelliklerini de irdeliyor. Örneğin Batman’in yardımcısı Robin için “kendimizi kaptırırsak” diye ekleyerek şöyle bir tanım getiriyor: “Mitik sofistlerin bakış açısıyla Robin… doğa güçleriyle ilişkili bir ruh… Jungçular içinse Robin bir Peter Pan figürü. Hiç büyümüyor ve hatırlarsanız ebeveynleri çok küçükken cinayete kurban gittiği için duygusal gelişimi sekteye uğramış Bruce Wayne’in içindeki bastırılmış çocuğu temsil ediyor”

NEDEN SONUMUZ HEP CEHENNEM?

Sayfalar ilerledikçe bilimkurgu edebiyatında yeni konulara dalan Atwood, bilimkurguyu yorumlarken, mitlerden de sıklıkla faydalanıyor. Böylece, kişisel içerik, bilimkurgu üzerine çok katmanlı bir okumaya doğru ilerliyor. Ütopyalar ve distopyalar konusunda çıkarımları aynı olmasa da John Gray’le benzer sözler içerir Atwood’un yazdıkları: “Savaş sonrası dünyada birçok toplum, ütopik toplum mühendisliğini geniş ölçekte uygulamaya dökme fırsatı bulmuştur. Bu anlamda en dikkate değer örnekler Lenin ve Stalin yönetimindeki SSCB ve Hitler’in kontrolündeki Almanya’dır. Her iki örnekte de sonuç, eşi benzeri görülmemiş şekilde kan dökülmesi ve söz konusu sözde ütopik sistemin nihai yıkımıdır.” Ve şu soruyu sorar Atwood: “Neden cenneti, sosyalist, kapitalist ve hatta ilahi cenneti hedeflediğimizde ortaya çıkardığımız şey mütemadiyen cehennem olur?”

BİRLİKTE OKUYUN

Bilimkurgu ve fantastik edebiyat üzerine “Başka Dünyalar”la birlikte çoklu bir okuma içine girmek isterseniz size iki de kitap tavsiye edelim. Editörlüğünü İngilizlerin bol ödüllü yazarı Chinia Mieville ile Mark Bould’un yaptığı Kızıl Dünyalar, bilimkurgu edebiyatını marksizmle ilişkilendiren farklı metinlerden oluşan 13 yazarlı bir kitap. Jo Walton’un Hugo ve Nebula Ödüllü kitabı “Ötekiler Arasında” ise büyü yapabilen, perilerle iletişim kurabilen küçük bir kızın günlüğü şeklinde yazılmış. Bilmikurgu kitaplarını çok seven baş karakter Mori’nin günlüğü bilimkurgu ve fatastik kitapların tarihçesi gibi. Merak ettiren, sevdiren, öğreten bir günlük…

Başka Dünyalar
Margaret Atwood
Çev: Selin Siral
Kolektif Kitap, 2014
264 Sayfa

- 29 Temmuz 2014 tarihinde Yurt Gazetesi'nde yayınlanmıştır

0 yorum: